İKTİSADA GİRİŞ Dersi Milli Gelir Düzeyinin Belirlenmesi soru cevapları:

Toplam 22 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Makroekonominin kapsam alanına giren temel sorunları yazınız?


CEVAP:

Gelir ve istihdam düzeyi, fiyat düzeyinin istikrarı, ekonomik büyüme, kamu açıkları ile dış açıklardır. Bunların dışında makroekonominin ilgi alanına giren faiz oranları
ve döviz kurları gibi pek çok konu varsa da, bunlar esas olarak bu beş sorunun anlaşılması için incelenen konulardır.


#2

SORU:

GSYİH kavramını tanımlayınız?


CEVAP:

Bir ekonomide, belli bir dönemde üretilen nihai mal ve hizmetlerin değerine gayrisafi yurt içi hasıla (GSYİH) denir. Üretilen hasıla, ekonomide bir dönemde oluşan gelire eşit olduğundan, hasıla ve gelir kavramları özdeş olarak kullanılmaktadır.


#3

SORU:

70 kuralı nedir?


CEVAP:

Eğer ekonomi %5’lik bir büyüme oranını 14 yıl boyunca sürdürürse, yaşam standardı ikiye katlanacaktır. Oysa %3’lük bir büyüme oranı ile bunun için geçecek süre 23,33 yıl olmaktadır. Burada (70/büyüme oranı) kullanılarak milli hasılanın iki katına
çıkması için gerekli süre hesaplanmıştır. 


#4

SORU:

Ödemeler bilançosu kavramını tanımlayınız?


CEVAP:

Ödemeler bilançosu, bir ülkenin diğer ülkelerle yürüttüğü ekonomik ilişkilerinin göstergesi olup, bunun en önemli kalemleri dış ticaret ve sermaye hareketleridir.


#5

SORU:

Makroekonominin gelişmesinde önemli olan olayları açıklayınız?


CEVAP:

Makroekonominin gelişmesinde üç olay özellikle önemlidir. Birincisi, ekonomi istatistikçilerinin makroekonomik araştırmaların bilimsel temelini oluşturan verileri toplamaya ve sistematikleştirmeye başlamalarıdır. Modern makroekonominin ortaya çıkışında bir diğer unsur; ekonomik dalgalanmaların tekrarlanan ekonomik olgular biçiminde tespit edilmiş olmasıdır. Modern makroekonominin gelişmesinde üçüncü
ve adeta katalizör işlevi gören olay Büyük Buhran olmuştur.


#6

SORU:

Rasyonel beklentiler kavramını makroekonomik analizlerde kullanan iktisadi ekol hangisidir?


CEVAP:

Keynesyen düşünceye karşı Monetaristlerce başlatılan karşı atak 1970’li yılların başlarında, Robert Lucas, Thomas Sargent, Neil Wallace ve Robert Barro gibi ekonomistlerin öncülüğünde Yeni Klasik Ekonomi tarafından sürdürülmüştür. Bu
ekonomistler piyasa ekonomilerinin kendi kendilerini düzelttiğini Friedman’dan daha ateşli biçimde savunmuşlar ve kamu politikalarının ekonomiyi sistematik olarak istikrara kavuşturmada etkisiz olduğunu iddia etmişlerdir. Bu teorinin taraftarları John F.Muth tarafından ortaya atılan rasyonel beklentiler kavramını makroekonomik analizlerde
kullanarak, geliştirmişlerdir. Rasyonel beklentiler hipotezi bireylerin ve işletmelerin gelecekteki ekonomik olaylar hakkındaki beklentilerini oluştururken “rasyonel” bir biçimde davrandıklarını, yani mevcut bilgilerini en iyi biçimde kullanarak, geçmişte yaptıkları hatalara düşmekten kaçındıklarını öne sürmektedir.


#7

SORU:

Doğal hasıla kavramını tanımlayınız?


CEVAP:

Üretim faktörlerinin tam olarak istihdam edilmesi halinde bir ekonominin üretebileceği mal ve hizmetlerin miktarına potansiyel hasıla, doğal hasıla ya da tam istihdam hasılası denir.


#8

SORU:

İşgücü kavramını tanımlayınız?


CEVAP:

Ekonomik anlamda işgücü ya da emek, ülke nüfusuna dayanmaktadır. İşgücü, çalışma kabiliyeti ve isteğine sahip nüfustur. İşgücü, ülke nüfusundan çalışma çağı dışındaki nüfus (0- 15 yaş arasında ve 65 yaş üstünde olanlar) ile çalışma çağındaki nüfus içerisinde olup da çalışma istek ve kabiliyetinde olmayanların (ev hanımları, öğrenciler, emekliler, mahpuslar, sakatlar, mülk geliri ile geçinenler, askerler, çalışmak istemeyenler…) düşülmesi ile elde edilir. 


#9

SORU:

Friksiyonel işsizliği açıklayınız?


CEVAP:

İşgücü piyasasındaki olağan hareketlilikten dolayı ortaya çıkan, uzun süreli olmayan işsizliğe friksiyonel işsizlik denir. Ekonomide açık işler olmasına karşın,
herhangi bir işte çalışamayan daima bazı insanlar olacaktır. Çünkü onlar ya işlerini değiştiriyorlar ya da ilk kez iş için araştırma yapıyorlardır. Ekonomistler
bunu, emek piyasasındaki ayarlamanın zaman gecikmesi ve de anlaşmazlık içerdiğini tanımlamak için friksiyonel (arızi) işsizlik olarak adlandırırlar.


#10

SORU:

Yapısal işsizliği tanımlayınız?


CEVAP:

Ekonomide oluşan yapısal değişikliklerin yol açtığı, bazı becerilerin terk edildiği ya da teknolojik değişme ve uluslararası rekabetteki değişmelere bağlı olarak emek talebi yapısındaki değişmeler sonucu ortaya çıkan işsizliktir.


#11

SORU:

İşsizliğin maliyetleri nelerdir?


CEVAP:

Doğrudan ürün ve gelir kaybı,İnsan sermayesi kaybı, Suçlardaki hızlı artış.


#12

SORU:

Sık kullanılan fiyat endekslerini yazınız?


CEVAP:

Hesaplanan farklı fiyat endekslerine örnek olarak tüketici fiyatları endeksi (TÜFE), üretici fiyatları endeksi (ÜFE), ithalat ve ihracat fiyat endeksleri, ücretliler
geçinme endeksi gibi, her biri fiyatlardaki değişmenin ayrı bir yönünü ön plana çıkaran endekslerin varlığından bahsedebiliriz. Uygulamada en sık kullanılan üç fiyat endeksi: TÜFE, ÜFE ve GSYİH Deflatörüdür.


#13

SORU:

TÜFE ile GSYİH deflatörü arasındaki farkları yazınız?


CEVAP:

• Deflatör, TÜFE’ye göre daha geniş bir mal grubunun fiyatlarını ölçer. Deflatör ekonomide üretilen tüm nihai mal ve hizmetleri içerirken, TÜFE yalnızca tüketicilerce satın alınan bazı mal ve hizmetleri içerir.
• TÜFE ithal mallarını da içerirken, deflatör yalnızca yurtiçinde üretilen malları ve hizmetleri içerir.
• TÜFE’nin ölçtüğü mal sepeti Hanehalkı Bütçe Anketi sonuçlarına göre değiştirilirken, deflatör ekonomide üretilen malların bileşimindeki tüm değişmeyi yansıtır.


#14

SORU:

Beklenmeyen Enflasyonun sabit gelirliler üzerindeki etkisini açıklayınız?


CEVAP:

Enflasyondan en çok zarar görenler sabit geliri olan insanlardır. Çünkü onların gelirleri esnek değildir. Klasik örnek emekli maaşıyla geçinenler ya da biriktirmiş olduğu tasarrufla geçinmek zorunda olanlardır. Enflasyon belirli zamanlar için sabit getiri sağlayan nominal değerli varlıkların reel değerini düşürmektedir.


#15

SORU:

Nominal ve Reel GSYİH kavramlarını tanımlayınız?


CEVAP:

Cari fiyatlar kullanılarak nihai mal ve hizmetlerin parasal değerlerinin ölçülmesi nominal GSYİH olarak isimlendirilir. Buna kısaca cari fiyatlarla GSYİH de denilmektedir. Reel GSYİH’nin ölçülmesinde ise baz dönemi fiyatları (temel alınan bir yılın fiyatları) kullanılarak, nihai mal ve hizmet çıktısının değeri hesaplanmaktadır. Reel GSYİH’nin bu özelliği nedeniyle alternatif ismi sabit fiyatlarla GSYİH’dir


#16

SORU:

GSYİH’nin Ölçülmesinde hangi yöntemler kullanılmaktadır?


CEVAP:

GSYİH’nin ölçümü için üç yöntem kullanılır. Bunlar: i)Harcamalar yöntemi, ii) Gelirler yöntemi, iii) Üretim yöntemidir


#17

SORU:

GSYİH = C + I + G + NX formulünde bulunan değişkenleri yazınız?


CEVAP:

Tüketim harcamaları (C), Gayrisafi sabit sermaye oluşumu (Yatırım Harcamaları) (I), Devletin nihai tüketim harcamaları (G) Net İhracat ((X-M) ya da NX)


#18

SORU:

Reel GSYİH hangi faktörleri ölçmez?


CEVAP:

Piyasalara Yansımayan Üretim, Nüfustaki Değişmeler, Boş Zaman, Dışsallıklar, Malların kalitesinde ortaya çıkan artışlar.


#19

SORU:

Nominal ve Reel Faiz Oranı tanımlayınız?


CEVAP:

Şu ana kadar bahsettiğimiz faiz oranları nominal faiz oranlarıdır. Yani, fiyat
düzeyindeki değişmeler için herhangi bir ayarlamayı içermemektedir. Bunun için, nominal faiz oranını bir fiyat endeksi ile deflate ederek, reel faiz oranına ulaşırız.


#20

SORU:

Döviz kuru kavramını tanımlayınız?


CEVAP:

Döviz kuru bir ülkenin para biriminin, diğer bir ülke para birimi cinsinden değeridir.


#21

SORU:

Düz kur ile çapraz kur kavramlarını tanımlayınız?


CEVAP:

Döviz kuruna ilişkin bir ölçüm de çapraz ve düz kur ayrımı ile ortaya çıkmaktadır. Bizim şu ana kadar açıkladığımız döviz kuru, düz döviz kurudur. Düz kurda bir ülkenin para birimi ile diğerleri arasındaki bir mübadele oranı sözkonusudur. Çapraz kur ise iki ülkenin para birimleri arasındaki değişim oranına bunların tl  ile ikili kurlarından ulaşılmaktadır


#22

SORU:

Devalüasyon ve Revalüasyon kavramlarını tanımlayınız?


CEVAP:

Devalüasyon, sabit kur sisteminde resmi makamlarca, ülke parasının değerinin diğer ülke paraları karşısında düşürülmesidir. Paranın değer kaybetmesi ise serbest kur
sisteminde, ülke para biriminin diğer ülke paraları karşısında değer kaybetmesidir.
Revalüasyon, sabit kur sisteminde, resmi makamlarca, ülke parasının değerinin yükseltilmesidir. Paranın değer kazanması ise serbest kur sisteminde bir ülke parasının değerinin diğer ülkelerin paraları karşısında artmasıdır.